Haberler

19’ncu Milli Eğitim Şûrası

Şûra kararları üzerine düşünceler ve yaşananlar

resim
22.12.2014

19’ncu Millî Eğitim Şûrası dört gündem maddesi ile 2-6 Aralık tarihleri arasında Antalya’da toplandı. Gündem maddeleri ve Çalışma Gurupları:

1.Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri
2.Öğretmen Niteliğinin Artırılması
3.Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Artırılması
4.Okul Güvenliği

Şûra Genel Sekreterliği’nce çalışma gurupları oluşturulurken katılımcı istekleri dışında hangi kriterlere dikkat edildiğine dair herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

Beyaz Nokta® Gelişim Vakfı, Millî Eğitim Şûra Genel Sekreterliği’ne yaptığı başvurunun kabul edilmesiyle, Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri Çalışma Gurubu çalışmalarında yer almıştır.

Şûra toplantısına Beyaz Nokta® Gelişim Vakfı’nın götürdüğü yazılı önerilere ulaşmak için tıklayınız.

Çalışma Gurubu’nun ilk toplantısında önerilerin sözlü olarak ve 3 dakika ile sınırlı tutulması üzerine hazırlamış olduğumuz yazılı önerileri toplantı arasında Gurup Başkanı ve Üyelerine dosya olarak iletilmiştir.

Çalışma Gurubunda verilen önerilerden oy çokluğu ile alınan kararlar Şûra Genel Kurul’una iletilmiş; Genel Kurul’da Çalışma Gurubu kararlarının bazıları olduğu gibi, bazıları da değişikliğe uğrayarak “tavsiye kararı”na dönüşmüştür.


Çalışma Gurubu’nda görüşülen ve gerek Şûra toplantıları devam ederken, gerekse sonlandıktan sonra ülke gündeminde en çok konuşulan üç “tavsiye kararı” üzerine:

- Osmanlı Türkçesi’nin zorunlu olması (Çalışma Gurubundan tüm liselerde zorunlu olarak geçen karar, Genel Kurul’da alt yapının yetersizliği gerekçesiyle sadece Anadolu İmam Hatip Liseleri’nde zorunlu olması şeklinde karara bağlandı).

Geçmişle günümüz arasındaki tarihsel bağın sağlanması amacıyla gündeme gelen “Osmanlı Türkçesi”, hâlihazırda seçmeli ders olarak müfredatta yer alıyor ve Sosyal Bilimler Liselerinde zorunlu ders olarak okutuluyor.

Yapılacak küçük bir araştırma;

-Amacın tarihsel bağı sağlamak/sağlamlaştırmak değil, geçmişe duyulan özlem olduğunu,
-Osmanlı Türkçesi’nin “rika (el yazısı)” ile öğretilmesi söz konusu ise; bunun müfredat içerisinde yapılmasının mümkün olmadığı[1], eğitimin Latin alfabesiyle yapılacağını göstermektedir.

Üzücü olan; kabul gören bu görüş/düşünceyi destekleyenlerin eğitim sisteminin her kademesine yıllar içerisinde yerleşmiş, belirli bir plân içinde ve organize bir biçimde hareket eden yetki sahipleri olmasıdır.

Ülkemizin gelecek umudu olan genç beyinlerin -ki her alanda en önemli kaynağıdırlar-; sorgulamadan uzak, dolayısıyla düşünme becerileri kısıtlı nesiller olarak yetiştirilmesi sonucunu doğurabilecek önerilerin, söz konusu yetkililerce ileri sürülebilmiş olmasıdır.

- Turizm Meslek Liselerinde okutulan Alkol İçecek ve Kokteyl Servisi dersinin kaldırılması ve alkolle ilgili bölümlerde stajyer öğrencilerin çalıştırılamayacağı hükmü.

Yasalarda yer alan “18 yaşını doldurmamış kişiler, alkollü içkilerin üretiminde, pazarlanmasında, satışında ve açık sunumunda istihdam edilemez. Meslekî eğitimler bunun dışındadır.”  ifadesine dayanılarak getirilen öneri; yasanın sadece ilk cümlesi kabul görmüş, ikinci cümle “dikkate değer” bulunmamıştır.

- Din ve Ahlâk Bilgisi Eğitimi’nin ilkokul 1-2-3’üncü sınıflarda da okutulması.

Okuma-yazma bilmeyen ve eğitim literatüründe (tıp biliminin de desteklediği) soyut kavramının algılanamadığı yaşlarda din eğitiminin verilmesi, hafızlık eğitimi için ortaokullarda 1 yıl yerine 2 yıl ara verilebilecek olması kaygı vericidir.

Bu önerinin “değerler eğitimi” üzerinden lanse edilmesi ise ayrıca dikkat çekicidir. Çünkü Yaşayan Değerler Eğitimi Programı (YDEP), 1995 yılında Birleşmiş Milletlerin 50. Yıl dönümü kutlamaları için Brahma Kumaris’in hazırladığı uluslararası bir projeden gelişmiştir.

“Daha İyi Bir Dünya İçin Değerlerimizi Paylaşalım” isimli bu proje, 12 evrensel değere odaklanmıştır. Bu değerler; mutluluk, dürüstlük, alçakgönüllülük, işbirliği, özgürlük, sevgi, barış, saygı, sorumluluk, sadelik, hoşgörü, birlik olarak belirlenmiştir.

Bu programın içi doldurulurken; programın özünde yer alan 12 evrensel değerin dikkate alınmamış ve “ahlâk”tan bahsedilmemiş olması, şekilciliğe dayalı “din” anlayışının ahlâk ilkelerinin yerini aldığı izlenimi yaratır niteliktedir.

Anasınıfları için yapılan öneri ise; Çalışma Gurubu’nda reddedilmiştir. Ancak, yazılı basında yer alan haberler[2],öneri kabul görmüş gibi hareket edildiğine dair bilgiler/iddialar içermektedir.


19’ncu Millî Eğitim Şûrası’nda Yaşananlar

1.
Antalya Hava Limanına 1 saat 10 dakika mesafede bir otel seçilmesi “toplumsal katılımı engeller” niteliktedir.
2.Şûra işleyiş biçiminin bazı katılımcılar ile özellikle paylaşılmış olması (söz konusu katılımcıların hazırlıklı oluşlarından anlaşılabilir).
3.Katılımcı listelerinin katılımcılarla dahi paylaşılmaması (yanlı davet ispatı olarak kullanılabileceği tahmin edilebilir).
4.Dört Çalışma Gurubu için farklı renklerde basılarak (artı bir maliyet getirmediği halde) ayırt edici olabilecek katılımcı kimlikleri tek renk olarak basılmış, oylamalar sırasında farklı çalışma guruplarından katılımcıların oylamalara katılması/katılmalarına göz yumulması.
5.Usul hataları:
En dikkat çekici örneği; sabah oturumunda reddedilmiş bir önerinin (Turizm Otelcilik Okullarında alkol eğitimi konusu) öğleden sonraki oturumda Çalışma Gurubu Başkanı’na yapılan baskı (gelen telefon-yapılan konuşmalar vb.) ile tekrar gündeme alınıp, oylanması ve diğer guruplardan gelen/getirilen katılımcılar ile oy çokluğu sağlanarak geçirilmesi.
6.Kendi çalışma guruplarında kabul edilen/reddedilen karar dökümlerinin gurup üyelerine verilmemesi.
7.Yer yer fiziksel şiddet sayılabilecek gövde gösterileri ve/ya baskı uygulanması.
8.Çalışma Gurup Toplantılarının basına kapalı yapılması.
9.Ortalama bir katılımcı maliyetinin 1.500-2.000TL arasında olan bir toplantıda katılımcıların yerleri belirli olmalı ve oylamalar elektronik olarak yapılabilmeli; oylamaların kabul edenler/reddedenler şeklinde el kaldır/indir usulü yapılması, sayımlarda bilerek/bilmeyerek yapılan hatalar Şûra gibi büyük katılımcı kitlesine sahip bir organizasyonda olmamalıydı.

Sayfa başına dön!