

- 27 Ağustos 2025
AVRUPA BİRLİĞİ VE İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI: NE UMULDU? NE BULUNDU?
Ülkemizde Müslümanlığın ortak üst kimlik olarak kabul edilmesi gibi zararlı bir yanılsama pompalanmaya başlandı.
Bu bana Soğuk Savaş sonrasında Avrupa’da pompalanan ulus devlet karşıtı söylemleri anımsatıyor.
Aslında Avrupa Topluluğu’nun Birliğe geçişinin ana amaçları, Batı Avrupa’daki birliği sağlamak ve Orta ve Doğu Avrupa ile Balkanları ekonomik olarak sömürmek ve Batı Dünyasına entegre etmekti.
Bir birlik veya ittifakın gayesi siyasi ve ekonomiktir; ancak halkların desteğini kazanmak veya en azından rızasını alabilmek için birleştirici bağ ve ortak değerlere ihtiyaç vardır.
Batı’nın daha önce bu konuda yaratmış olduğu söylem, SSCB’nin işgali ve komünizm tehditiydi.
SSCB’nin dağılması ve komünizmin alternatif ideoloji olmaktan çıkması sonucunda AB için birleştirici bağ ve ortak düşman konusunda yeni bir kaynak bulmak gerekiyordu.
Ortak ve birleştirici bağ olarak Hristiyanlık, Roma ve Yunan kültürü öne sürüldü.
Komünizmin yarattığı ideolojik boşluğun doldurulması gerekiyordu; düşman olarak İslam seçildi. İslam ülkelerinin iç dinamikleri de buna uygundu.
AB, zaman içinde bazı Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ile bazı Balkan ülkelerini amiyane deyimle yuttu, ulus devlet yapılarını ciddi derecede zayıflattı.
Ancak Hristiyanlık ile Roma ve Yunan medeniyeti çimentosu tutmadı.
Çünkü modern Avrupa toplumlarında din, Aydınlanma sonrası toplumsal bağlayıcı rolünü kaybetmişti.
Hristiyanlık üzerinden inşa edilmeye çalışılan ortak kimlik kültürel boşluk yarattı. İngiltere’nin Birlikten ayrılması (Brexit), Fransa’da ve Almanya’da artan ulusal refleksler, bu boşluğun en açık göstergesidir.
Bugün AB nedeniyle İngiltere, Fransa ve Almanya gibi güçlü ülkeler, askeri bağımsızlıklarını kısmen kaybetmiş; zaman içinde siyasi ve ekonomik gücü de zayıflamıştır.
Diğer AB ülkelerinin ne yeterli askeri, ne siyasi ne de ekonomik gücü vardır. AB'nin büyük ülkelerinin trenine eklenmiş vagonlar gibidir.
Rusya-Ukrayna savaşında görüldüğü gibi, AB; bugün ABD’ye bağımlı, aciz bir ülkeler topluluğu konumundadır.
Avrupa’da yeniden ulus devletlerin yükselişi ve AB’nin ideolojik iflası söz konusudur.
Avrupa’da aşırı sağ akımlarının yükselişe geçişinin en önemli nedeni ekonomik sorunlardır ama kültürel boşluk da en az ekonomi kadar önemli bir etkendir.
İslami İşbirliği Teşkilatı, güya Müslümanlığı ortak payda alarak üye ülkeler arasında işbirliği ve diyalogu artırmak, ekonomik ve siyasi alanda ortak hareket etmek için kuruldu; ancak bazı istisnalar dışında bu amaçlar içi boş ve hoş söylemlerden öteye geçemedi.
Filistin meselesinde ortak bir duruş sergileyememesi,
Yemen ve Suriye iç savaşlarında tamamen etkisiz kalması,
Suudi Arabistan–İran rekabetini aşamaması,
hatta üye ülkeler arasındaki mezhep ve çıkar çatışmalarında tarafsız bir platform olamaması bunun açık örnekleridir.
Aynı şeyler Arap Birliği için de geçerlidir.
Artık herkes anlamalıdır:
Dinlerin birleştiği bağ ve ortak bağ olması, Ortaçağ’ın ardından Aydınlanma Çağı ve Sanayi Devrimi ile Batı için bitmiştir.
Dinler, tarım ve feodal toplumlarında toplumsal yaşamda başat rol oynayabilir.
Bu durum Batı’da netleşmiş iken henüz tarım ve feodal toplumundan, burjuva veya kapitalist toplum yapısına geçemeyen İslam dünyasında ise hâlâ sarsıntılar yaratmaktadır.
Tarih boyunca dinin siyasi ve ekonomik egemenlik için meşruiyet aracı olarak kullanılması yaygındır.
Bugün İslam ülkelerinin en büyük sorunlarından biri, dini tahakkümün kırılamaması, laik demokratik sisteme geçilememesidir.
“Ne umuldu? Ne bulundu?” soruları, AB ve İslam İşbirliği Teşkilatı aklıma geldiğinde kafamda çaktı.
Çok şey umuldu, bulunan mı? İİT için sıfır, AB için hayal kırıklığı.
Dini bir üst kimlik almak, politik söylem olarak şatafatlı olabilir, ancak bu çağda boş ve hoş bir retoriktir.
Türkiye, Tanzimat–Meşrutiyet–Cumhuriyet ile modern devlet ve toplum olma yönünde ciddi adımlar atmıştır.
Türkiye bugün sadece Cumhuriyetin değil, Meşrutiyet ve Tanzimat'ın da kazanımlarını kaybetme riski yaşamaktadır.
İslamiyet'e evet, İslamcılığa ve İslami ekonomik, siyasi ve sosyal sömürüye hayır.
Müslüman üst kimlik olması da İslami sömürünün bir enstrümanıdır.
Türk halkı 65 yıldır AB söylemiyle ve hayaliyle kandırıldı; son çeyrek yüzyılda buna İslam Birliği, yani ümmetçilik ve şeriat eklendi.
Ne AB, ne de İslam Birliği.
Türkiye’nin ihtiyacı; insanlık ve Cumhuriyet değerlerine saygılı, laik, demokratik, sosyal, üniter, hukuk devletidir.
Yakup Battal
E.Tuğg.
İlginizi Çekebilecek İçerikler
Altın Bilezik Projesi
Depremzede çocuk ve gençlere destek olmak amacıyla tasarlanan bu proje, onlara hem maddi destek sağlıyor hem de beceri kazandırıyor. Katılımcılar, …

- Kasım 03, 2024
Sıraya Saygı
Değerli dostlarımız, Sıra Saygısızlığının nelere yol açıp sonunda herkesin ortak şikayeti olan ADALETSİZLİĞE nasıl yol açtığını; sonra da bir kısım …

- Ocak 24, 2025
İstanbul Kent Üniversitesi ile Güçlü İş Birliği!
Değerli Paydaşlarımız, Beyaz Nokta Gelişim Vakfı olarak, toplumumuzun gelişimine katkı sağlamak için İstanbul Kent Üniversitesi ile önemli bir iş birliği …

- Aralık 19, 2024
Konferans: Sürdürülebilirlik için İnovasyon
İstanbul Kent Üniversitesi ve Beyaz Nokta® Gelişim Vakfı iş birliğiyle düzenlenen “Sürdürülebilirlik için İnovasyon : Yollar ve Yöntemler” konulu konferans, …

- Mart 07, 2025
Tınaz Titiz TELE1 Forum Hafta Sonu Programının Konuğu
Tınaz Titiz'in, konuk olduğu 15 Nisan 2023 tarihinde TELE1 Kanalındaki FORUM HAFTA SONU Programı Siyasetçiler, toplumun önde gelen isimleri ve …

- Eylül 25, 2024
Sosyal Tohumlama
Sosyal Tohumlama, bireylerin toplumsal sorunlara küçük ölçekli fikirlerle çözüm üretmesini sağlayan, bu fikirlerin daha geniş topluluklara yayılmasını hedefleyen bir platformdur. …

admin
- Eylül 29, 2024
Soru Oluşturma Tekniği (SOT)
Soru Oluşturma Tekniği, bireylerin daha iyi sorular sorarak sorgulama, eleştirel düşünme ve sorun çözme becerilerini geliştirmeyi amaçlayan bir platformdur. Beyaz …

admin
- Eylül 29, 2024
Birleşik Akıl Ağı
Farklı uzmanlık ve kimliklerden bireylerin internet üzerinden hiyerarşisiz bir iletişim ağı oluşturarak sorunlara ortak çözümler geliştirmesini amaçlayan gönüllü bir platformdur. …

admin
- Eylül 29, 2024
Kavram Mutfağı
Kavram Mutfağı, toplumsal sorun çözme kapasitesini geliştirmek için dildeki eksik ya da bozulmuş kavramları tartışarak kavram dağarcığını zenginleştiren bir platformdur. …

admin
- Eylül 29, 2024
Altın Bilezik
Altın Bilezik Projesi Genel Bakış Altın Bilezik Projesi, Beyaz Nokta Gelişim Vakfı (BNGV) tarafından, 6 Şubat 2023 depreminden etkilenen çocuk …

admin
- Kasım 03, 2024
Zarar Vermeyen Dünya Vatandaşı (ZVDV) – I
Göç sorunu hemen hemen tüm ülkeleri sardı. Özellikle iki yönüyle, ülke yönetimlerini sınırlarına duvarlar örmeye; uçaklara doldurup başka topraklara -bir …

tinaz
- Nisan 25, 2025
Sabırsızlık
Güvensizlik Unsurları-1: Sabırsızlık Herhalde Dünyanın en sabırsız toplumlarından birisi Türklerdir. Hep acelesi vardır, hep yetişilecek bir yer, hep yapılacak bir …

ErgunMengi
- Aralık 28, 2024
Konfor Alanından Başarı Çıkmaz
Konfor Alanından Başarı Çıkmaz E. Amiral Dr. Ergun MENGİ Kurumlar ve insanlar, herkes bir tarafa koşturuyor. Bu kişiler veya kurumlar …

ErgunMengi
- Ocak 28, 2025
Geri dönüşümlü kâğıtlar, lif kısalması ve kullanım yerleri!
Lütfen başlığa bakıp “benim geri dönüşümle işim olmaz” demeyiniz, anlatacağım konu kâğıtlarla ilgili değil; herkesin her gün uğraştığı “sorun çözme” …

tinaz
- Şubat 12, 2025
Ahlakın Sonu Geldi
Dünyanın Sonu Geliyor, Çünkü Ahlakın Sonu Geldi (E) Amiral Dr. Ergun MENGİ, Dünyanın sonu geliyor mu bilmiyorum ama korkarım ahlakın …

ErgunMengi
- Aralık 19, 2024
Yorumlar