Çözemeyeni Çözerler!

Sorun Çözme Kabiliyeti üzerine söyleşi

Hani bazı sorunlar vardır. Biz istemesek de hayat tarzımızı onlar şekillendirirler. Onlarla her gün her yerde, hatta yıllarca beraber yaşarız da varlığını unutmuşuzdur veya kanıksamışızdır.

Büyük şehirlerde işe gidip gelmek için insanların saatlerini tüketen Trafik  gibi; ya da okursun okursun da, elinde diplomayla ne iş olsa yaparım seviyesinde iş aratan Eğitim sistemimiz veya insanların birbirlerine ve çevreye hoyratça davranışları gibi; üzen, acıtan, hatta ağlatan sonuçlarına bir süre sonra alışıvermiş olduğumuza dikkat ettiniz mi?

Ayağımızı vuran ayakkabıya ayağımızın nasırlaşarak alışması gibi... Yaşam tadımıza acı katan o sorunlar, çözül(e)mediği için sürer gider de varlıklarının artık farkına varmaz oluruz.

Daha kötüsü, o sorunlar ilk ortaya çıktıkları yerde durmazlar; ya tek başlarına veya kendi aralarında birleşerek arka arkaya yeni sorunlar doğururlar. Kendileri görünmez yahut da görülmez olduklarından, onlara yönelmeksizin, yeni çıkan sorunlara çözüm üretmeye çalışılır. Tabii ki, kaynaktaki sorunu çözmeden ondan türeyeni çözmek de mümkün olamamaktadır. Ana sorunlar gibi, çözülememiş türev sorunlarla birlikte yaşamaya alışma hali, tam bir “Sorun Çözme Kabiliyeti Yetmezliği” dir.

Süreç hep böyle işlemeye devam ettiğinden toplum, insan gücü, zaman, para, vb gibi kaynaklarını, çözemediği sorunlarla uğraşarak tüketmekte; sonuç ise “az gelişmişlik” olmaktadır. Onun ne demek olduğunu kavramak zor olmasa gerek.

İşte “siz sorunlarınızı çözemezseniz, onlar sizi çözer”i anlatıyoruz bu programda. Konu hepimizi yakından ilgilendiren bir eksikliğe işaret etmesine rağmen toplumun gündeminde yer almayan bir kavrama, Sorun Çözme Kabiliyetikavramına, insanlarımızın dikkatini çekmek ve üzerinde düşündürmek üzere söyleşi tarzında bir programla karşınızdayız.

Programın videolarına ulaşmak için lütfen tıklayınız.