BN Mesajları

Halk Partisi neden yenildi? İ.H.Baltacıoğlu

Temmuz 1954 yılı Yeni Adam Dergisi; İ.H. Baltacıoğlu 6 oku benimsediği için katıldığını belirttiği Halk Partisinin niçin yenildiğini anlatıyor.

resim
21.03.2012

O yılların Türkçesi ile yazılmış bu makaleyi hiç değiştirmeden yayımlıyoruz:

 

 

Halk Partisi Neden Yenildi?

Yazan: I. H. BALTACIOĞLU

 Bu yeryüzünde hiç bir olay ne­densiz değildir. Olanın bir "ne­den"i vardır. Halk Partisi seçimde ye­nilmiştir. Bunun da bir nedeni var­dır. Parti işlerini "particilik" yapma­dan nedenlemek elde değil midir? Böyle bir açıklama bütün partiler için yararlı olabilir. Ben bu yazımda parti­zanlara değil, düşünenlere söylüyo­rum.

Ben Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir mensubuyum. Vaktiyle Serbest Fırka'da çalıştım ve bu fırkanın İstan­bul vilâyeti reisliğini de yaptım. Ser­best Fırka ilga edildikten sonra Cum­huriyet Halk Partisi'ne yazıldım. Bu parti iktidarda iken onun hükümetle­rinden bir hayli zarar da gördüm. Bun­lardan biri, seçimle edindiğim bir kür­süden ve yine seçimle rektörlüğünü yaptığım bir üniversiteden Dr. Reşit Galip'in iradesiyle atılmış olmamdır. Bu muamelenin çok haksız muamele olduğu on yıl sonra aynı kürsüye daha yüksek maaşla getirilmiş olmamla da anlaşılabilir. O kadar değil, kürsüm­den atıldıktan sonra yıllarca polis ta­rafından takip edildim. Komünist diye. Çok da benzerim ya. Ne tuhaf bir memlekette yaşıyoruz. Biraz açlıktan, yoksulluktan bahsetseniz, yemede, iç­mede, bakımda, öğrenimde, sigortada eşitlik, hak eşitliği isteseniz, "komü­nist" diye damgalıyorlar insanı. Bu sa­kat anlayışların, davranışların az zara­rını çekmedim. Aç kaldığım da olmuş­tur. Ama, yine de Cumhuriyet Halk Partisi'nin insanıyım. Bu neden? Çün­kü Altı Umde adını verdiğimiz prensipler benim öz kanaatlerimdir. Ben Cum­huriyet Halk Partisi ortada yokken dahi, inkılâpçı, lâik, milliyetçi idim. İlk kitabımın adı bile Talim ve Terbi­yede İnkılâp‘tır. Cumhuriyet Halk Partiliyim. Hatta mebusluğunu düşün­meden, istemeden...

Bu satırları yazmaktan maksadım, bu yazımın bir taraflı bir parti propa­gandası olmadığını, parti işini gayri şahsi bir iş olarak anladığımı göster­mektir. Bu satırlar ne Cumhuriyet Halk Partisi'ni, ne de Demokrat Parti'yi Övmek, ne de yermek için yazılma­dı, bir memleket işi üzerinde bütün düşünenlerin dikkatini çekmek için ya­zıldı. Bu satırlarımı okuyan halkçılar arasında belki bana kızanlar da olacaktır. Ancak onlar beni anlamıyanlardır.

işte kanaatimi söylüyorum: Cum­huriyet Halk Partisi'ne seçimi kaybet­tiren sebeb, ta ilk gününden bu güne kadar, din gerçeği karşısında aldığı çe­kingen, hiç de realist olmıyan durum­dur. Şu olaylara dikkat edelim :

Hilâfetin ilgası gerekli olduğu kadar bu tarihi varlığın ne olduğunu, ne olmadığını iyice kavrıyamıyanları sarsıcı bir olay değil miydi? Hattâ bu ilga işi olduğu günlerde bilmiyenler, doğru düşünemiyenler, din elden gidiyormuş gibi korku bile geçirmediler mi?

1. İlkokullardan din dersini kal­dırdık. Ancak, yerine hiç bir şey koy­madık. Din vardır. Türkiye halkı, -her normal halk gibi- dinlidir. Din kültü­rüne, din şuuruna muhtaçtır. Halk bunları nereden alacaklı? Yurt bilgisi, sosyoloji dersleri din kültürü yerine geçebilir mi? Bunu niçin böyle yap­mıştık? Hangi bilime, hangi tarih de­nemelerine dayanarak yapmıştık? Lâ­iklik bu mu demekti?

2. Tekkeleri kapadık, türbeleri zi­yaret etmeyi yasak ettik. Niçin? Ger­çekten tekkeler birer "ahlâksızlık" yu­vaları mıydı? Evliyaya kandil yakan, evliya türbesi başında Kur'an okuyan bir insanın bu hareketinden dolayı in­kılâbımız, kültürümüz, medeniyetimiz, insanlığımız için ne tehlikeler vardı? Bunları düşünmüş müydük?

3. Türkiye'de dinler mezhepler serbestti. Peki öyleyse Sünnilik, Şiîlik, Vehhabilik gibi, kendisi de bir mezhep­ten başka bir şey olmayan Aleviliği, ve Alevilik başlığı altında toplanan Tahtacılığı, Kızılbaşlığı, bunların törenle­rini neden yasak ettik? Yoksa, bunla­rın birer "mezhep" olduğunu bilmiyor mu idik? Türkiye'de sünnî nüfusu ka­dar nüfusu olan bu öz Türkler'i tören­lerinden alıkoymaktaki sebep neydi? Bunda bizler için ne fayda vardı?

Bu evrende hiç bir olay sebepsiz olmadığı gibi, Cumhuriyet Halk Partisinin din karşısında aldığı bu çekingen durumun da sebebi vardır. Bu sebep nedir? Partinin doğarken içinde bu­lunduğu şartlar. Daha önceki inkılâp adamları da bu şartlar içinde idiler. Meşrutiyet inkılâpçılarını, tanzimat inkılâpçılarını da düşünün. Bu şartlar göz önünde bulundurulunca tarih bu çekingenliğin boşuna olmadığını, kaba, yersiz bir din saygısızlığından ileri gel­mediğini söyliyecektir.

İnkılâpları engelliyenler ne dinli­ler, ne sofular, ne de mütesavvıflardır. Yalnız softalardır. Dini kazanç aleti edinen, halkın vicdanını sömüren vur­guncular. Tarih boyunca bu böyle olagelmiştir. Gerçek düşünmesini bilen­ler için vardır.

 

Yeni Adam'dan Seçkiler : http://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_YeniAdam

Sayfa başına dön!