Beyaz Nokta® Gelişim Vakfına Online Bağışta Bulunun
Beyaz Nokta® Gelişim Vakfı desteklerinizle projelerini hayata geçiriyor.
Online Bağış YapınBulunduğunuz sayfa :
Ana Sayfa >> BN Mesajları >> İ.H.Baltacıoğlu ile bir röportaj
İ.H.Baltacıoğlu ile bir röportaj
Ocak-1959 yılı Yeni Adam dergisine yayımlanan, İ.H.Baltacıoğlu ile yapılan bir röportaj.
Her zamanki Yeni Adam’dan alıntı yapılan yazıları o günlerin Türkçesi ile yayımlıyoruz.
BALTACIOĞLU İLE BİR
KONUŞMA
Güneş Gazetesi (Malatya)
Konuşan Hüsnü YURDUSEV
Baltacıoğlu, bizde Ziya Gökalp'le açılan fikir alanını geliştirmekle kalmamış, aynı zamanda kendine özgü, oldukça yeni ve ileri bir düşünce yapısı kurabilmiş, seçkin bir düşünür ve sanat adamıdır.
Değerli hocamızın Malatya'ya geldiklerini öğrenince bir sevinç sardı içimizi; konuşmak, görüşebilmek isteğiyle dolduk. Kendisiyle ilk, Bilecik'te 10 yıl kadar önce, bir ara seçiminde görüşmüştük. O günden bu yana geçen bu uzun zaman içinde Sayın hocamızı yine dinç, eskisi gibi bilim istek ve gücünü yitirmemiş, tam bir çalışma sevgisi, çabası içinde bulduk. O zaman büsbütün politik bir maksatla kasabamıza gelen sayın hocamız bu defa sadece bilim konularında inceleme yapmak, aynı zamanda konferanslar vermek amaciyle Malatya'ya gelmişlerdi. Hafta içinde «Türk milliyetçiliği ve Türk gelenekleri» ve «Yeni nesli nasıl yetiştirmeliyiz?» konusunda iki konferans verdiler.
Kendileriyle bir hayli konuşma fırsatı bulabildiğimiz değerli hocamızla, bu arada, türlü bilim konularında, günün olayları üzerinde yaptığımız konuşmayı buraya alıyoruz.
— «İçtimai Mektep(1)» te ortaya koyduğunuz beş eğitim ilkesinin Türkiye okulları, Türk eğitim, öğretimi üzerinde etkisi ne olmuştur? Bu ilkeler bizde ne dereceye kadar uygulanabilmiştir?
— Türk maarifi, içtimai Mektep prensiplerinden yararlanmamıştır. Yararlanamazdı. Çünkü, yararlanabilmek için bu eserin en aşağı dikkate değer birtakım gerçekler taşıdığına inanması gerekirdi. İnanmamıştır. Yalnız Köy Enstitüleri geniş çapta İçtimai Mektebin etkisi altında kalmıştır. Ancak bu enstitüler, talihsizlik yüzünden kazaya uğramıştır.
— «Tiyatro» kitabınızın çıkışından bu yana tiyatro anlayışınızda bir değişme ve gelişme olmuş mudur? Aynı şekilde tiyatro anlayışınızın izleri nelerdir? Bu gün bu anlayışta bizde ve yabancı ülkelerde tiyatro var mıdır?
— «Tiyatro» adlı kitabımda savunduğum «Öz Tiyatro tezi» nin Türk tiyatrosu üzerinde hiçbir etkisi olmamıştır. Ve bu tez, tiyatro gerçeğini çok iyi kavrıyan Ahmet Kutsî Tecer bir yana hiç bir Türk aydını tarafından kavranamamıştır. Benim 46 yıl önce İstanbul'da
Fındıklı'da Şemsülmekâtip okulunda uyguladığım bu tiyatro anlayışı yıllarca sonra Amerikalılarca da benimsenmiş, uygulanmıştır. Ne yazık ki biz bu anlayışı yeni birşey olarak Amerikalılarda görüyor, öğreniyor ve alkışlıyoruz. Tiyatro anlayışında o günden bu yana bir değişiklik olmamıştır. Düşünce ve kanılarım daha ziyade kökleşmiş, yerleşmiştir.
— Ertuğrul Muhsin’in Devlet Tiyatrolarımızın başından ayrılışı yönetici ya da bir sanat adamı olarak bir kayıp bir eksiklik midir?
— Kayıp değildir. Maarif Vekâletinin yaptığı en iyi işlerden birisidir.
— Nurullah Ataç üzerine düşünceniz nedir?
— Ataç, İçinde yaşadığımız devrin en yararlı varlıklarından biri idi. Çünkü tenkidçi idi. Ak ile karayı seçiyordu. Öz Türkçeci idi: Kelimelerin ölüsü ile dirisini seçebiliyordu. Ne yazık ki marazî bir kişilik taşıyordu. Nurullah Ataç hem dinli, hem de dinsizdi. Ömrü boyunca bu iki kişiliği birbirini boğdu.
— Yakınlarda çıkmış bir eseriniz var mı? Eserinizin sizce önemi nedir?
— Vardır. «Türklerde Yazı Sanatı», İlâhiyat Fakültesi Türk ve İslam Sanatları Tarihi Enstitüsü bastırdı. Tükenmek üzeredir. Estetikte en şahsi, en orijinal eserimdir. Yine aynı Fakültenin çıkardığı Araştırma yıllığında basılan «Türk San'at Gelenekleri» adlı travay(2)hayatımın en şahsî düşüncelerini taşımaktadır. Son günlerde üzerinde durduğum bir dâva da var. «Bediî duygu, estetik duygu» dediğimiz duyguların bir baremini yapmak Üzereyim. Bu anlayış Batının estetik ölçülerini altüst edebilir.
— Üzerinde çalıştıklarınız?
— Bir Kur'an tefsiri üzerinde çalışıyorum.
— «Yeni Adam» a Gazetesi eskisi gibi yaygın şekilde okunmuyor. Çıkışı da düzgün değil. Bunun sebepleri nelerdir?
— Devir. Yeni Adam'ın devri değildir. Şimdi kimse ona ihtiyaç duymuyor. Fakat ben ona muhtacım. Bir gün gelecek memleket de ona muhtaç olacaktır. Çünkü birtakım problemleri çözmek istiyecek, çözemiyecektir. Çünkü sosyoloji, psikoloji, pedagoji ve estetik literatürü bunları çözememiştir. O zaman Yeni Adam'da bu meselelerin çözümünü bulacaktır.
— Sizce bir ülkenin kalkınması için ele alınması gereken en önemli sorular (mesele) hangileridir?
— Topluluk hayatında önemli olmıyan hiçbir mesele yoktur. Bence asıl mesele şu sosyal kurumun ya da bu sosyal kurumun önemli, az önemli ya da çok önemli olması değil, sosyal kalkınmanın başlangıcının ne olduğunu bilmektir. Bence Türkiye'nin, sosyal bünyesine erişmiş olan bir ülkenin kalkınması için ilk şart din kitabı olan Kur'an'ın doğru olarak, herkesin anlayabileceği bir dille Türkçeye çevrilmesidir. Sosyal vetire şudur: Kuran dili edebiyata tesir eder, millî edebiyat doğar. Milli edebiyat politikaya tesir eder, milli devlet doğar. Millî devlet ekonomiye tesir eder, millî endüstri doğar. Endüstri yaşayışa, ahlâka ve hukuka tesir eder, demokrasi doğar. Ağaç başaşağı dikilmez.
— Pedagoji, sosyoloji, psikoloji, sanat, tiyatro gibi türlü alanlarda uğraşıyor, eser veriyorsunuz. Bu bâzılarını şaşırtıyor. Size bunlardan biriyle seslenmek gerekse idi ne diyecektik?
— Ben ne isem oyum.
Notlar:
(1)İçtimai: Sosyal, toplumla ilgili, toplumsal
(2)Travay:iş, çalışma
(3)Vetire: Süreç
Yeni Adamdan taranmış sayfa, word formatında : http://www.beyaznokta.org.tr/cms/images/IHB_Rroporta_1959.doc
Yeni Adamdan seçkiler : http://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_YeniAdam