Beyaz Nokta® Gelişim Vakfına Online Bağışta Bulunun
Beyaz Nokta® Gelişim Vakfı desteklerinizle projelerini hayata geçiriyor.
Online Bağış YapınBulunduğunuz sayfa :
Ana Sayfa >> BN Mesajları >> Kalkınma işinde piyeslerin rolü –I.H.Baltacıoğlu
Kalkınma işinde piyeslerin rolü –I.H.Baltacıoğlu
Kalkınmada piyesin rolü konulu ekim'1967den bir Yeni Adam seçkisi
Kalkınma işinde piyeslerin rolü
Ben hayatım boyunca piyes, tiyatro konuları üzerinde durmuş bir insanım. Sekiz tane basılı piyesim, on kadar da radyo skecim vardır. Aynca Meşrutiyetin ilk yıllarında Maarif Nezareti tarafından yayınlanmış olan Mektep Temsillerinin Usulü Tedrisi adlı bir pedagoji kitabım ile tiyatro tezimi taşıyan Tiyatro adlı bir kitabım vardır. Milletlerarası Sosyoloji Cemiyeti bülteninde basılmış olan Socio -Psichologie du théatre scolaire adlı çalışmalarım da «Öz Tiyatro» adını verdiğim tiyatro tezimin okul tiyatrosuna nasıl uygulanabileceğini gösterir. (x ) Ayrıca Karagöz, Tekniği ve Estetiği adlı bir çalışmam da vardır.
Son günlerde eğitim, öğretim araçları üzerinde durdum. Bu araçların birbirinden ayrı değerler taşıdığını gördüm. Bu görüden sonra bu araçlar için bir değer koramı yapmaya karar verdim. Bu koramı da yaptım. Bu değer koramı eğitim, öğretim etkeni olarak en değerli olan araçtan, az değerli olana kadar bir değer dizisi oldu. Şöyle :
- Yazılı metinler, kitaplar, makaleler.
- Söz niteliğinde dersler, konferanslar, söylevler
- Resimler, şemalar, grafikler
- Canlı örneklerin fotokopileri
- Sinema filmleri.
- Eylemlerin, olayların kendileri
- Piyesler, gösteriler.
Bütün bu araçlar arasında kendisinden yararlanılması en güç olanı eylemler, olaylar, hayatın kendisidir. Gerçek bu olunca 7 numaralı araçtan en geniş çapta, sık sık yararlanmak akla geliyor. Bunu yapmak eğitim, öğretim tarihinde bir yenilik meydana getirebilir. Ben bu işin eğitim, öğretim bakımından pek çok yararlı olacağını inanıyorum.
işte böyle düşünerek eğitim, öğretim niteliğinde bir piyes yazmaya karar verdim. Yazdım. Bu piyesin sıkıcı olmaması, merakla, heyecanla seyredilmesi için elimden gelem yaptım. Bu piyesin adı Eksik Adam’dır. Eksik Adam'ın temeli şudur: Üniversitenin felsefe fakültesinden diploma almış, ancak, sosyal bir adam olmakla birlikte, sosyalel adam olmadığı için başarı elde edememiş bir insanın sosyalel adam olması için gerekli olan teknik, estetik koşulların neler olabileceğini herkesin anlıyabileceği gibi açıkça anlatmaktır. Bu anatem ile birlikte birtakım temleri de inceledim. Piyeste aksiyon niteliğinde işlenmiş olan konular şunlardır:
Sosyal adam ile sosyabl adam. Sosyal adamın üç koşulu. Kılık, fakat zübbelik değil. Cerbeze, fakat şarlatanlık değil. Uysallık, fakat dalkavukluk değil. Toplumun Uç özü: Din, Dil, Sanat. Milliyetin yaratıcısı olarak dil. Bilinçaltı varlık olarak dil. Klasik dil olarak Türkçe. Klasik dilin karakterleri. Dilde yıkma, devrim, evrim. İnsanın sanatla ilintisi olan eylemleri. Nasıl yürümeli? Nasıl oturmalı? Nasıl dinlenmeli? Nasıl söylemeli? Hatiplik sanatı. İnsandaki bilinçaltı yaşayış, insanın tikleri. Güzellikle çirkinlik anlayışı. Kafa uygunluğunu deneme yolu. Reklam nasıl yapılır? Adların ticaretteki rolü. Yemekler üzerine düşünceler. Elyazısı ile karakteri anlamak. Ailede geçimsizlik. Tehlikelere karşı. Kelime bilgisi ile gerçek bilgisi. Eğitim nasıl olur? Ahlâk. İnsanlık değeri.
Gerçi piyes gerçek varlığın kendisi değildir, yalnız bir gösterittir. Ancak, piyesler yine de öbür araçlar arasında gerçeğe en yakın olanlardır. Gerçekten sonra, ruh, karakter, kişilik üzerine en çok etki yapanlardır. Bu sözün doğruluğunu anlamak için şu gerçeğe dikkat etmek yeter. Yaşama tarihimizdeki eylemlerin, olayların bir çoğunu unuttuğumuz halde sanat değeri taşıyan piyeslerden hiç birinin ana konusunu unutmayız. Kim Shakespeare’nin Otello'sunu, Jules Romain'in Knock' unu unutmuştur?
Eğer piyeslerin kültür, eğitim, öğretim amacı olabileceğine inanıyorsak, Eksik Adam adlı piyesim bir örnek olabilecektir. Bu piyes bakanlıkça bastırılır, okullarda oynatılırsa düşüncelerimin boş olmadığı anlaşılacaktır. Belki de bu karakterdeki piyeslerin çoğalması istenecektir.
Bütün piyeslerde olduğu gibi okul piyeslerinde de, değer iki kaynaktan gelir. Biri piyesin kendisinden, biride aktörden. Piyesler psikolojik ya da sosyal değerler taşıdıkları kertede değerlidir. Aktörler de rollerini oynadıkları kertede değil, bu rolleri yaşadıkları, kendi kişilikleri ile canlandırdıkları kertede değerlidirler, öyleyse piyesin değerli olması yetmez, onu yaşatacak aktörü seçmek de gerekir.
Öğrenme devrimi->İ.H.Baltacıoğlu->Yeni Adam’an seçkiler : http://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_YeniAdam